Artan dünya gerginliği, İkinci Dünya Savaşı’nın ve Soğuk Savaş’ın ardından üretilen yeni savaş teknolojilerinin ortaya çıkmasına ve bunların savaş meydanlarında sergilenmesine olanak sağladı. Bu teknolojiler arasında video oyunlarında gördüklerimiz veya onları andıranlar da var. Ve tabi ki Ukrayna-Rusya arasındaki mücadele, modern savaş anlayışımızı şekillendirmeye de başladı. 

Şüphesiz tüm bunlar, eski veya yeni birçok teoremin ve kavramın tartışılmasına da sebep oldu. Bu tartışmalardan bir tanesi de Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana kullanılan ve savaş meydanında vurucu gücünü kanıtlamış olan tanklardı.

İlk kez Birleşik Krallık tarafından I. Dünya Savaşı sırasında Batı Cephesi'nde ortaya çıkan ve siper harbinde üstünlük sağlayabilmek için kullanılan, II. Dünya Savaşı’nda Hitler’in Avrupa’yı avucunun içine almasını sağlayan Blitzkrieg (Yıldırım Harbi) Doktrini’nin temelini oluşturan, yine Stalin’in, “general kış”ın yardımlarıyla bile henüz üstesinden gelemediği Nasyonal Sosyalizm’e tarihinin en kötü günlerini yaşatan tanklar; bugün gelişen teknolojilere ve evlerinde sıcak koltuklarından eleştiri yağmuruna tutan popülizm kurbanlarına rağmen yaşlı ve namlusu dik bir vaziyette hala er meydanlarında.

Bu tartışmanın en büyük sebebi muhakkak silahlı insansız hava araçları. Evet, bu teknoloji harikaları Ortadoğu’da son 10 yılın en popüler silahları. Özellikle yine Ukrayna’nın Rusya’ya karşı kullandığı Bayraktar TB2’ler de bu silahların ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Yine Türkiye’nin, Suriye’de Bayraktar TB2 ve Anka’larla sergilediği gövde gösterisi dudak uçuklattı. Ama aynı zamanda Libya’da grup halinde çalışması için tasarlanmış ama tek başlarına dolaşan Pantsir hava savunma sistemlerini avlayarak abartılan araçlardan da bahsediyoruz. 

İnsansız hava araçları şüphesiz tüm dünya devletlerinin sahip olmak isteyeceği ve sahip olması gerektiği bir teknoloji. Fakat bu silahların tank devrini sonra erdirdiğini nasıl söyleyebiliriz? Sun Tzu, mezarından çıkıp gelse kahkahaya boğulur.

Tankların, SİHA’lar karşısında bu kadar etkisiz kalmasının veya şöyle diyelim; SİHA’ların, tanklar karşısında bu kadar etkili olabilmesinin sebebi hava savunma sistemlerinin yeterince gelişmediğidir.

Savunma sanayi alanında üstün başarılar sergileyen Türk Savunma Sanayi’de hava savunma alanında söz sahibi olmaya başlıyor. Bu konuda kendimize tabi ki güveniyoruz fakat an itibariyle onlarca yıl önce geliştirilen hava savunma sistemleri hakkında bile çok da fazla bilgiye sahip değiliz. Halihazırda konuşulan bir çok bilginin bile doğruluğu kanıtlanmamış. Hal böyleyken tankların ve silahlı insansız hava araçlarının bu şekilde orantısız karşılaştırılmasına kolay kolay göz yummamalıyız. 

Heinz Guderian söylerse bunun tam tersine ikna olurum.